2 Nisan 2014 Çarşamba

    Fala inanma falsız da kalma

     Bilindik mesleklerin dışında, öz geçmiş istemeyen hatta belli bir birikime de gerek duymayan bir meslek; falcılık. Eskiden kadınların günlerde, ev sohbetlerinde eğlenmek amacıyla bakılan fallar şimdilerde kazancı hiç de fena olmayan bir meslek dalı haline geldi. İstiklal caddesinde her köşede bir fal kafesi bulmak çok kolay. Peki fal bakmak ya da baktırmak suç mu?

Hatırı sayılır fincan
 
      İnsanların merak duygularından beslenen falcılar, bazen klişeleşmiş cümlelerle bazen de fal baktıran kişilerden aldıkları bilgiler doğrultusunda genellikle insanlara duymak istediklerini söyleyerek müşteri memnuniyetini sağlıyorlar. Aslında işin hiçbir masrafı ya da zorlayıcı tarafı yok. Bir fal kafesine gidip kahve söylüyorsunuz ve sıranız geldiğinde sizi 'medyum' diye adlandırdıkları falcının yanına çağırıyorlar. Fal baktıran şahıs duymak istediklerini bekliyor ve buna göre falın iyi ya da kötü olduğuna karar veriyor. Üstelik fal bedavaymış! Türk kahvesini 10 TL'den satan bu müesseseler fal baktırmayacaksanız size kahveyi 5 TL'den satıyorlar. Saatlerce bekleyen insanlar, öneriler uğruna uzun mesafeler katedip bu işe baş koyanlar halinden memnun görünüyorlar. Ama kimse fal baktırdığını ya da fal baktığını göğsünü gere gere söyleyemiyor. "Fala inanmıyorum öylesine baktırıyorum" diyen ve her ay istisnasız 'öylesine' fal baktıran bir sürü insan var. Günümüz şartlarında işiyle ilgili sorun yaşayan, özel hayatında sıkıntılı zamanlar geçiren, hayattan farklı şeyler bekleyen birçok insan çıkar yol olarak falcıların kapısını aşındırıyor.



      Bu kadar yaygın olan fal kafelerin görüntülenme ya da ifşa olma korkusunun sebebi ne olabilir? İstiklal caddesinde her köşe başında bir fal reklamı var. "Gel abla fal 10 TL, beğenmezsen bedava" diyor reklamcı çocuk. Fotoğraf çektirmeyi kabul etmiyor sıkıntı olacağını düşündüğü için. Sebebi sorulduğunda neredeyse hepsinden aynı yanıt alınıyor. Toplumun bazı kesimleri falcılığı dolandırıcılık olarak görüyor. İnsanları kandırarak, zayıf noktalarından vurarak kazanç sağlandığını düşündükleri için bu müesseseler işlerini adeta diken üstünde yapıyorlar. Bazı insanlar dini inançlarına ters düştüğü için bu işi yapan kafeleri şikayet ediyorlar. Buna rağmen kafeler, mali geliri hayli iyi olan falcılıktan vazgeçmiyorlar. Aralarında üniversite öğrencilerinden ev hanımlarına kadar birçok farklı kesimden insanın bulunduğu falcılar bu sıkıntılardan bir hayli şikayetçi.


    Bir tür terapi   


Falcının diğer adı 'medyum'
     Herkesin kendi iradesiyle ne yapmak istiyorsa onu yaptığını düşünen fal kafe işletmecileri, bu işin kolay yoldan para kazanma olduğunu da saklamıyorlar. Yirmi altı yaşındaki Oktay, yaklaşık dört senedir bu şekilde hayatını idame ettiriyor. Eşcinsel olduğu için tavırları girdiği her işte zorluk yaşamasına sebep olmuş ve en sonunda rahatça yapabildiği fal işine girişmiş. "Ben insanları anlıyorum, hislerim de kuvvetli. Bana bir kere gelen muhakkak bir daha geliyor. Bazen fal seanslarımız dertleşmeye bile dönüşüyor. İnsanların buna da ihtiyacı var. Konuşamadığı, fikir alamadığı her konuda benimle rahatça konuşabiliyorlar. Bari bu işte rahat bıraksınlar bizi" diye durumunu özetleyen Oktay, fal baktırmanın insanları kısa süreli de olsa rahatladığına inanıyor. 

 
İstiklal caddesinde her köşede bir fal reklamı var.

     Kahve falı, Tarot falı, Su falı, El falı gibi birçok seçenek sunan bu müesseselere rağbet büyük. Taksimde birçok kafe falda iddialı, fiyatlar bazen dudak uçuklatıyor. Talep ne kadar çoksa bu kahve fiyatlarına yansıyor, fal tabii ki bedava. Vatandaş kendini çaresiz hissettiğinde direkt fala başvuruyor. Hayatlarını baktırdıkları fala göre yürütenler bile var.


Yılmaz Bey fal baktırmanın alışkanlık yaptığını söylüyor.
     Toplumun her kesiminden insan fal baktırmayı seviyor ve bunun için zaman yaratıyor. Erkeklerin de rağbet gösterdiği fal kafeler, kapanma ya da hapis cezası korkusuyla bu işi herkesin benimsediğini dile getirerek endişelerine rağmen bu işi sürdürüyorlar. Fala inanmayıp falsız da kalmayan insanlar verdikleri paranın hakkını alana kadar kalkmıyorlar masadan. Okulu bitirecek miyim?, ne zaman evleneceğim?, İşlerim ne zaman yoluna girecek?, çocuğum olacak mı? sorularını abartıp bir de "ne zaman?" diye soruyorlar fal bakan kişiye. 10 TL karşılığında bunları öğrenmek mümkün mü bilinmez. Ama İstiklal caddesindeki fal kafelerin ve ilanların çokluğundan toplumun bu kültürü benimsediği apaçık.

  Haber: Pervin Pak
  Fotoğraf: Pervin Pak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder