9 Nisan 2014 Çarşamba

 

  Tophane nargilecileri tarihe mi karışıyor?


    İstanbul'da nargile içmek isteyenlerin aklına ilk önce Tophane gelir. Seneleri devirmiş kafelerinin, nargile kültürüne etkisi yadsınamayacak kadar büyük. Taksim'den yokuş aşağı inildiğinde kolaylıkla bulunabilecek olan bu gözde mekanlar artık tarih oluyor.

    Tophane esnafına '28 Nisan tarihine kadar boşaltın' uyarısı geldi. Uzun senelerdir burada işletme sahibi olan mekanların, Galataport ihalesi kapsamında Doğuş Holding'in vereceği talimatla birlikte yıkımı gerçekleşecek. Peki bu mekanlar yıkıldıktan sonra Tophane çalışanları, müdavimleri ve bu bölgedeki işletme sahipleri ne yapacaklar? Bu hâle gelene kadar emek verip, çabalarının ekmeğini kazanmaya başladıkları sırada böyle bir yıkımla karşılaşmaları insanları şaşkına çevirmiş. Kimisi Tophane'nin yıkılacağından emin, kimi ise bu konuya inanmak bile istemiyor. Herkesin aklında tek bir soru var; "Biz ne olacağız?". Vatandaş bu durumdan bir hayli dertli. 
 


Tophane denince akıllara ilk önce 'nargile' gelir.

    Nargile kültürünün İstanbul'daki en popüler yeri olan Tophane, her yaştan ve her kesimden insanın uğrak noktası. Şehir hayatının stresinden arınmak, arkadaşlarıyla iyi vakit geçirmek isteyen insanların Tophane'de soluklanmaları tarihe mi karışıyor? Tophane kapatılırsa müdavimlerin buna tepkisi ne olacak? Bu kafelerde çalışan insanlar ve aileleri bu durumdan mağdur olacaklar mı? Taksim'in aşağısında bulunun ve sahile çok yakın konumuyla birçok holdingin gözbebeği durumunda olan Tophane, yapılan ihale sonucunda Doğuş holding'e devredildi. Nargile kafeleri kapatıp Karaköyden Tophaneye kadar ulaşan bir salı pazarı planı yapan Doğuş Holding yetkilileri, nargile kafelerin kapatılması gerektiğine dair bir ihbarname ile sahilin boşaltılmasını istiyor. Tophane'de simgeleşmiş olan kafelerin işletmecileri ve çalışanları ise ne olacaklarını bilmek istiyorlar.                                                   


   Henüz karar verilmedi mi?


    İşletmeciler, Karaköy’den Tophane’ye kadar uzanan 1200 metrelik sahil şeridini kapsayan İstanbul Salıpazarı Liman Sahası için yapılan ihaleyi 702 milyon dolarla kazanan Doğuş Holding'in tam olarak bir kararda bulunmadıklarını ve bu nargile mekanlarını boşaltmanın ve kapatmanın sanıldığı kadar kolay olmayacağını dile getirdiler. Roma Cafe İşletme Müdürü Cemal Bey, "Tophane'nin ne olacağı henüz belli değil. Boşaltılacağına dair haberler çıktı ama bu kadar kolay değil buradaki 15 mekanda 300 kişi çalışıyor.
Kafelerde çalışan 300'e yakın işçi, sonucun ne olacağını bekliyor.

    Zaten Doğuş Holding'den şimdilik bu yönde bir tebligat almadık. Bizim Ekim ayına kadar kontratımız var, bu tarihe kadar herhangi bir boşaltılma ve yıkım işlemi gerçekleşirse tazminatımızı alır çıkarız, Ekim'den sonrası içinse bizim avukatlarımız da devreye girer bu iş en az iki sene uzar. Hemen boşaltılma gibi bir şey söz konusu değil" diye konuştu.


   'Tophane'ye dokunma'

    Hayatının büyük bölümünü köz yaparak ve köz dağıtarak geçiren Hüseyin, karar verildikten sonra kimsenin müdahalede bulunamayacağını söylüyor. İstanbul'luların ve İstanbul'daki yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan Tophane nargilecileri, alternatif çözüm yolları arıyor.
Kaldırımın üst kısmında bulunan dürümcülere dokunulamıyor.

Tophane'deki yerlerinin devlete ait olduğunu söyleyen vatandaşlar, buradan gönderilmeleri koşulunda yeni işletmelerin alternatif olarak kendilerine sunulmasını istiyorlar. Müşterileriyle güleryüzlü bir şekilde ilgilenen personeliyle ve sıcak aile ortamıyla Tophane nargile kafelerin kapatılmasını buralarda vakit geçirmekten keyif alan müşteriler de istemiyor. İstanbul'un birçok yerinde bu tarz kafeler olsa da Tophane'nin bir kültür haline geldiğini dile getiren müşteriler, "Bu şehrin her yeri betonlaşmaya, sıcaklığını yitirmeye başladı. Biz nefes almak için yer aradığımızda bulamaz olduk. Sahil kenarları pahalı kafelerle, yalılarla dolu. Bıraksınlar Tophane de bize kalsın. Bari buraya dokunmasınlar." diye sitemde bulundular.






 
 Haber: Pervin Pak
 Video montaj: Pervin Pak
 Fotoğraflar: Pervin Pak
 (*Katkılarından ötürü Ezgi Kökten'e Teşekkürü borç biliriz.)

 

 

 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder